Bize Ulaşmak İsterseniz

mrsbarancetin@hotmail.com

22 Aralık 2014 Pazartesi

SÜRPRİZ HEDİYELERLE MUTLU OLUN

Lila kutu hediyeleriyle beni şaşırttı bugün. Çook teşekkürler. Ayrıca bu ay yaptığınız her alışverişe deneme ürünü yolluyor sürpriz hediyeleriyle sizi şaşırtıyor. 30 lira üstü kargo bedava. Doğal ürünlerden şaşmayın. TIK TIK

13 Aralık 2014 Cumartesi

H&M Kaş Kiti

H&M en sevdiğim mağazalardan birisi. Antalya'da bir avm'nin içinde çok geniş bi alana yapılmış mağazası mevcut. Mağazaya çok kez girmişliğim var ancak kıyafet bölümünden öteye geçmemiştim. İlerde iç çamaşırları gözüküyordu ki oraya hiç gitme gereksinimi duymadım. İşimi halledip çıkıyordum. Geçen yine girdim mağazaya her yerini gezeyim derken bir de ne göreyim ! Makyaj malzemeleri... Kendime çizgimden çıkmadığım için sayıp sövdükten sonra reyonlar arasında gezmeye başladım. Gerçekten gözüme çarpan birçok ürün oldu. Toplu alışverişimi bir sonraki ay yapacağım için kendime dur dedim ama kaş kitini görünce almadan edemedim.

Blogu açmadan önce youtube da birçok makyaj videosu izlemiştim. Bu kaş kitine benzer bir ürün kullanan bir makyöz vardı. Verdiği ismi google'da aratınca çok uçuk bir fiyatla karşılaşmıştım. Onun kullandığı ürün de 3 renkten oluşuyor içinde cımbız ve fırça barındırıyordu. Görünce direkt aklıma geldi ve hemen bir tane aldım. Benim gibi bir üniversite öğrencisinin bir kaş kitine 150 200 lira vermesi mümkün değil. Çok param olsa bile verir miyim bilmiyorum.

Gelelim benim 12.99 luk ürünüme. Ürün gerçekten çok sevimli içinden bir adet uygulama fırçası ile cımbız çıkıyor. Fırça biraz sert ama iş görüyor. Cımbıza gelecek olursak, onu kullanmak için parmak kaslarınızın gelişmiş olması lazım :) ama çantanızda bulundurabileceğiniz ve acil durumlarda kullanabileceğiniz sevimli bir cımbız. üründe 3 renk mevcut. Ben siyah ile ortada bulunan kahverenginin bir tonunu karıştırıp uyguluyorum. Fazlalığı fırçanın diğer ucunda bulunan aplikatör ile dağıtıyorum. Renk seçeneklerinin olması güzel ara tonlarda bir kaşa sahipseniz karıştırabilirsiniz. Şahsen ben çok beğendim. Yorum sizlerin..

12 Aralık 2014 Cuma

Yılbaşı Çekilişi

Muhteşem ürünleri kazanmak isterseniz TIKLAYIN

Neutrogena Deep Clean


Merhaba cankuşlar. Yaklaşık 2 haftadır kullanıyorum bu ürünü. Emin olmadan, etkisini tam olarak görmeden bir şeyler yazmak istemedim. Bilmeyenleri bilgilendirmek, bilenlere hatırlatmak için tekrar söyleyeyim :  Roaccutane tedavisi görüyorum. Cildimi bu zaman diliminde çok iyi temizlemem gerekiyor. Birçok ürün denedim ama çevremdeki herkes Neutrogena Deep Clean kullan diyordu. Neutrogena'nın daha önce 4 saat içinde sivilceleri geçirdiğini iddia eden jeli ile siyah noktalar için olan başka bir ürününü kullanmış ve memnun kalmıştım. Güvendiğim bir marka olduğu için denemekten zarar çıkmaz diyerek aldım.

Ürünün arkasında belirtilenlere göre ;

Neutrogena Deep Clean yüz temizleme jeli gözeneklere derinlemesine nüfus ederek cildi kir yağ ve makyaj kalıntılarından arındırır ve mükemmel şekilde temizler. Cildi kurutan sertleştiren ve donuklaştıran ölü hücreleri ciltten uzaklaştırır. Derinlemesine temizlenmiş cilt sağlıklı ferah yumuşak ve pürüzsüz bir görünüm kazanır.

  • Yağsızdır
  • Gözenekleri tıkamaz
  • Dermatolojik olarak test edilmiştir.

Etkisine gelecek olursan diğer Neutrogena'nın bütün ürünlerinde olduğu gibi bu ürününde cildimi yormadığını hissettim. Bazı ürünleri kullanırsınız cildiniz gerim gerim gerilir. Bazıları cildinizi kupkuru yapar. Bu ürün için bu söz konusu değil. Cildinizi ferahlattığını ve yormadığını hissediyorsunuz. Ben genelde her akşam makyajımı temizlemek için bu ürünü kullanıyorum . Su ile köpürtüp güzelce yıkıyorum. Uzun zamandır sabun kullanmıyorum. Sabun gözenekleri tıkıyor. Kısa bir süreliğine cildiniz güzelleşebilir ama uzun vadede daha kötü sonuçlar doğuruyor. Ancak bu ürün ne yazık ki bende mucizevi etkiler yaratmadı. Daha mı sık kullanmam gerek bilemedim. Üstelik  Deep Clean'in piyasada çok değişik  dizaynda ürünleri var. Alırken orjinal olmadığından şüphe ettim ama bilemiyorum. Dermatologlar tarafından onaylanması ve paraben içermemesi içimi rahatlattı. Yorum sizin cankuşlar...







Yılbaşı Çekilişi...

Sizde bu cici çekilişe katılmak isterseniz Tık Tık

4 Aralık 2014 Perşembe

Dolaplı Aynam

     Merhaba cankuşlar... Çoğunuzun takı, toka, oje hastası olduğunu tahmin etmek zor değil. Şahsen ben bir bujiterinin önünden geçerken gözlerimin yerinden çıkmasından korkuyorum. Girdiğimde kendimi kaybediyorum, nereye saldıracağımı şaşırıyorum. Küçükken hep bir bujiteri dükkanım olsun isterdim zaten. Kendim nasiplenebilmek için :)
 Bugün sizleri alayım kendi odama, hazineme götüreyim dedim. :) ,Üniversiteyi kazandığımda babam bana hediye olarak bir genç odası almıştı. Oda geldi her şey yerine kondu ancak bir şey eksikti. Hem de bizim için en büyük eksik. AYNA. Annemle günlerce odam için ayna baktık ama beğenemedik en sonunda internette bir aynaya rastladık ve hemen aldık. O kadar akıllıca bir iş yapmışız ki şimdi anlıyorum. Çünkü kutuların içinde duran takılarım birbirine karışıyor, üstelik aradığımı hemen bulamıyordum. Gelin sizlere hazinemi göstereyim :)

       


Bunlar benim küpelerim. Şimdilerde yeni moda küpelerden ben de aldım. Takıp çeviriyoruz ve sanki birkaç tane takmışız gibi duruyor. Ben beğeniyorum bu tarz küpeleri. Değişik küpelerim olsa da rutin olarak taktığım nokta küpelerden vazgeçemiyorum...







Bunlar da kolyelerim ve bilekliklerim. Kolye takmayı seviyorum ama bazen de boynumun boş kalması hoşuma gidiyor.















 Antalya'da yeni bir yer keşfettim çok güzel kolyeler var hem de çok ucuz. Yazın çok fazla kolyem vardı ama malesef ya koptular ya da dayıma gittiğim zaman orda unutup geldim.






 Ojeler.. Daha önceki oje yazımda ojeleri açamadığımı ve dişimle açtığımı söylemiştim. Tabi artık kendime söz verdim o ayrı konu :) Alt raftaki 3 oje şimdiki favorilerim arasında aslında Gabrini'nin mat ojeleriyle aramız şuan pek iyi değil, alışma aşamasındayız ama olsun yine de ben siyahın her türlüsünü seviyorum. Eğer tırnaktaki duruşunu merak ettiğiniz herhangi bir oje varsa  sürüp resmini atabilirim cankuşlar. Simli ojelerimde var ancak şuan arkadaşımda olduğu için fotoğrafa dahil olamadılar.




Bunlar da her yıl heves edip aldığım ancak hiç kullanmadığım sonrasında birine hediye ettiğim tokalarım. Alırken çok özeniyorum, çok beğeniyorum ama kendime yakıştıramıyorum nedense. Alalı 1 hafta oldu daha bir kere kullanmadım. Sanırım yine birine hediye edeceğim. :/





3 Aralık 2014 Çarşamba

Gabrini Mat Oje

Oje markalarının hemen hemen hepsi mat oje çıkardı. Ben de daha önce bloglardan okumuştum ancak bu aralar çarşıya çok fazla inmediğimden olayı alma fırsatım olmamıştı.

Geçenlerde mrsbaran ile çarşıya indiğimizde Gabrini'nin çıkardığı mat serisine rastladım. Hazır siyah ojeye ihtiyacım varken tercihimi siyahtan yanaya kullanayım dedim. Ojenin tasarımı falan hoşuma gitti. Bütün ojeleri dişimle açtığım ve tutma yerlerini diş izi yaptığım için alırken kendime dişimle açmayacağım diye söz verdim. O kadar güzel renkler vardı ki hayran kaldım. Ancak denemeden almamaya karar verdim ve bir tane alıp çıktım.

Bugün ojeyi kullanma fırsatı buldum. Sürdüğünüzde tabiki parlak gözüküyor ancak durdukça matlaşıyor.İlk kat normal ojelerde pek güzel durmaz ancak rengini verir. Bu ojede böyle bir şey söz konusu değil. 3 kat bile sürseniz olur gibi. Ben 2 kat sürdüm. Sonuç derseniz, eh işte. Gözüm alışmadığından dolayı mıdır bilmiyorum ama pek beğenemedim. Sanki normal parlayan siyah ojeler daha güzel duruyor. Karar sizin...

1 Aralık 2014 Pazartesi

Çam Terebentin Yağı ile Saçlarınızı Uzatın

Saç uzatma arzumuzu, aşkımızı duymayanınız kaldı mı ? Kalmadı bence de. Son 4 yılda dönem dönem saçlarımın uzaması için bir şeyler denedim. Hepsinden de öyle ya da böyle bir sonuç aldım. Ama "uzun saç yerine sağlıklı saçı tercih ederim" dedim ve devamlı kuaföre gidip uzattığım saçları kestirdim. Saçlarım istediğim boya ulaştığında çok yıpranmış oluyordu. Uçları inceliyor, çirkin bir görüntü meydana geliyordu. Bu kırılmanın en büyük sebebi ise tabiki ısı! Bu sefer aynısı olmayacak deyip hayatımdan düzleştirici, maşa, saç kurutma makinesi gibi saçıma zarar verecek her şeyi çıkardım. Şimdilik her şey yolunda.

 Bundan 3 sene öncesinde omuzlarımın 4 parmak altında kestirdiğim saçlarımın 4 ay sonra göğsümün altında olduğunu fark ettim fotoğraflarda. Düşündüm düşündüm ne yaptım diye bulamadım. Anneme gittim sordum, fotoğrafları gösterdim. Bana, " bir yağ kullanıyordun sen o zamanlar, kötü bir kokusu vardı " dedi. Tabi o zaman kafamın içinde şimşekler çaktı. O zamanlar kullandığım yağ çam terebentin yağıydı. Yine arkadaş çevremden duyup denemiştim o yağı ve muhteşem bir sonuç elde etmişim fotoğraflara bakınca anlıyorum...

Koştum evimin yakınındaki aktardan aldım yine çam terebentin yağını... Peki bu yağı nasıl kullanacağız ? Ben bu yağ ile ilk tanıştığımda olduğu gibi saç diplerime boca etmiştim... 10 dakika sonra saçımın dibi feci şekilde kaşınmaya başlamıştı ve yıkamak zorunda kalmıştım. Daha sonra internetten araştırmıştım ki saça direkt uygulamak doğru değilmiş. Daha sonra badem yağı, hint yağı, susam yağı gibi yağlarla karıştırarak haftada bir ya da iki haftada bir saç diplerime yedirip 2 saat beklemiştim. Bazıları bu yağı şampuana da karıştırıyor. Ama ben şampuana karıştırma taraftarı değilim. Çünkü çam terebentin yağının keskin bir kokusu var, bu koku şampuana kattığınızda şampuanın kokusunu da bastırıyor. Üstelik saçları aşırı kurutuyor. Bu yüzden sadece haftada ya da iki haftada bir saç diplerinize diğer yağlarla masaj yaparak yedirmenizi, saç uçlarınıza sürmemenizi öneririm. Benden bu kadar. Sizin de çam terebentin yağı ile ilgili bir deneyiminiz varsa yorumda paylaşmanız bizi mutlu eder. Şimdilik hoşçakalın cankuşlar. :)

Mimlendik - Mimleyelim

1. Yalnızken neler izler veya okursun?
Yalnızken genelde moda programlarını ya da youtube'daki makyaj-saç videolarını izlerim. Blogları okurum. :)

2.Kendine ayırdığın zamanlarda ne giyersin ?Kendimi iyi hissettiğim şeyleri giyerim, bazen süslenir kös kös otururum. :)
3.Me-time güzellik ürünlerin nelerdir ?
Güzellik için kendime ayırdığım bir vakit yok.. Genelde bolca vakit buluyorum. Her hafta saçıma keratinli maskemi ve yağ bakımımı yaparım. Cildim neye ihtiyaç duyuyorsa gününde uygularım. Günlük rutin olarak yaptığım ise yatmadan kaş ve kirpiklerime hint yağı sürerim. :)
4.Aktüel en sevdiğin ojen hangisidir ?

Kendime siyah ojeyi çok yakıştırırım. Kışları zaten genelde siyah gri giydiğim için sürdüğüm ve hayran kaldığım oje flormarın sevilla matte no 200. Mat bir oje. Yazları ise Golden Rose'un yeni cıvıl cıvıl serisinin her birini kullanıyorum...

5.Kendine ayırdığın vakitte ne yer ne içersin ?
Kendime ayırdığım vakitte genelde ya çok abur cubura kaçarım ya da çok sağlıklı beslenirim. :) Evet biraz garip ama ya sabahtan akşama kadar çikolata cips yerim ya da bolca su içer kendime salata çeşitlerini yapar yerim.

6.Aktüel en sevdiğin mum hangisidir ?
Mumlarla pek aram yok. Evde cicili bicili biblolar mumluklar var ancak içinde mum yok:)

7.Yalnızken dışarıda da vakit geçirir misin ?

Yalnız olduğum zamanlarda genelde vaktimi evde geçirmeyi seviyorum. Zaten beni eve bağla bir ay dışarı çıkma de "memnuniyetle" der otururum. Benim gibi ev meraklısı var mı bilmem... Yalnız dışarı çıkmaktan pek hoşlanmam illa yanımda birisi olsun isterim. Alışverişe giderken kız arkadaşımın bir işi çıktığı için yanımda erkek kuzenimi götürüp perişan ettiğim günü dün gibi hatırlıyorum. :)

8.Tek başına sinemaya film izlemeye gider misin?
Sinemayla aram ne yazık ki yok.. Hayatında kaç kere sinemaya gittin diye sorsanız parmak sayımı geçmez sanırım. Ben filmi yatarak izlemeyi severim kardeşim... Tabi bu sinema sevmeme huyumu kimse sevmiyor o ayrı konu... ( Özellikle erkekler )

9.En sevdiğin online shop ?
Bu zamana kadar Trendyol'dan birçok ürün aldım... Şuan yeni gözdem ise wish.. Henüz bir şey almadım sepette biriktiriyorum :)

10.Eklemek istediğin bir şeyler var mı ? Kendine ayırdığın vakitte daha neler yaparsın ?
Hayal kurarım mesela... Okul öncesi öğretmenliği okuyorum. Öğretmen olduğum, atandığım günün hayalini kurarım. Evimi nasıl yaparım diye düşünürüm. Ev eşyaları bakarım :) Sitelerden eşya araştırmak falan çok hoşuma gidiyor... Onun dışında saçıyla kafayı bozmuş bir insan olarak saçımla çok uğraşırım.
Blogla ilgili bir şeyler araştırırım. Bu mim olayı çok hoşuma gitti.

Bizi mimleyen Süslü Şirine'ye kucak dolusu sevgiler...
Ben de;
Pembe Makyaj Çantam
Hobium
Mor Hastası'nı mimliyorum...

28 Kasım 2014 Cuma

Kaş ve Saç Bakımım

 Cankuşlar merhaba... Sizlere kaşlarımda meydana gelen değişimi göstermek istiyorum bugün. Bundan 3 sene öncesine kadar çok güzel kaşlara sahiptim. O zaman oturduğumuz yerde gittiğim bir kuaför vardı ve kaşlarımı çok güzel alıyordu. Neyi istediğimi biliyordu ve gerçekten becerikliydi. Daha sonra oradan 1 saat uzaklıkta başka bir yere taşındık. Böylece kuaförümle aramdaki tüm bağlar koptu. Taşındığımız yerdeki sitenin içinde bir kuaföre gittim kaşlarımı inceltmemesini sadece çıkanları almasını söyledim ama nafile... Benim canım kavisli kaşlarımı bildiğin Adile Naşit kaşı yaptı. Tabi her gün okula gittiğim için kaşlarımı bırakmam imkansızdı. Ben de mecbur kuaföre gittim ama her gittiğimde kaşlarımın şekliyle oynuyordu. Zaten kaş almayı bilmediği belliydi. Bir sağdan ip vuruyor bir soldan ip vuruyor 2 3 tel kirpiklerimi yanlışlıkla yoluyor sonrada bitti deyip yolluyordu. Canıma tak etti kuaföre biraz sitem ettikten sonra hiç gitmedim. Benim kaşım yetmezmiş gibi annemin kaşını da bozdu. Kendim almaya çalışırken iyice rezil ettim kaşlarımı. Hal böyle olunca rezil gibi dolaştım ortada. Kaşlarım çıkmamaya başladı.

Geçtiğimiz yaz artık yeter dedim. Bir tane kaş kalemi aldım kendime ve kaşlarımı kendi haline bıraktım. İnternetten bir çok şey okudum, çevremden birçok şey duydum ama nafile. Daha sonra evimizin yakınlarında bulunan aktara gittim bir tane sarımsak yağı, bir tane tatlı badem yağı ve son olarak hint yağı aldım. Aktar ne için kullanacağımı sordu. Kaşlarım için dediğimde bu sarımsak yağının içinde az miktarda sarımsak olduğunu gerçek sarımsak sürmemi jojoba yağı alıp kokusunu bastırmamı söyledi. Dediği gibi her gün sabah kalktığımda sarımsağı ortadan elimle böldüm kaşlarıma sürdüm bir de gece yatarken sürdüm. 2 ay boyunca böyle devam ettim. ilk başlarda o kadar çirkin bir görüntü vardı ki anlatamam. Ama aldığım kaş kalemiyle bunları kamufle ettim. Hazır üniversiteye de gitmiyorken 2 ay boyunca aksatmadan sabah akşam kaşlarıma sarımsak sürdüm, ilk başlarda biraz yaktı kızardı ama bu iyiye işaret. Zaten 1-2 hafta sonra sonucu görünce inanamayacaksınız. Kokusunu jojoba yağı ile bastırdım. Gece yatarken jojoba sürmedim ama. 2 ay sonunda annemin keşfettiği başka bir kuaföre gittim ve bence sonuç gerçekten iyiydi. Şimdi ise her  gece yatmadan kaşlarıma hint yağı sürüyorum hem çabuk uzasın hem de rengi koyulaşsın, kaşlarımın dökülmemesi için de önermişlerdi bunu. Benim kirpiklerim zaten gürdü ama alt kirpiklerim yok denecek kadar azdı 2 haftadır hint yağını yatmadan önce alt kirpiklerime minik fırça yardımıyla sürüyorum. Gerçekten sonuç inanılmaz. Siz de deneyin görün, pişman olmayacaksınız. Aklınıza takılan bir şey varsa yorum atın cankuşlar. Şimdi size 2 aylık değişimi çektiğim resimlerle gösteriyorum. Sevgilerle...

üstteki yeni hali... :)

26 Kasım 2014 Çarşamba

Fixation Hair Serum, Argan Oil


Saçlarıyla kafayı bozmuş, hemen hemen duyduğu bütün ürünleri denemeye çalışmış biri olarak bugün sizlere iki üründen daha bahsedeceğim. Daha önce saçlarım için kullandığım ve memnun olduğum iki tane saç serumundan bahsetmiştim. Haberi olmayanlar ya da yeniden okumak isteyenler için TIK TIK.

Bugün bahsedeceğim ilk ürünün adı Fixation Hair Serum. Saç serumundan beklediğim birkaç özellik var. Birincisi kurumuş saçlarımı, nemli ve parlak göstermesi, ikincisi ise kabarmasını önlemesi. Peki bu ürün istediklerimi tam olarak karşıladı mı ? Saçlarımı kestirmeden önce bu ürünle tanıştım cankuşlar. O zamanlar saçlarımın uçları düzleştirici kullandığım için aşırı kuruydu. Ürünü hafif nemli saçıma uyguluyordum ancak saçlarımı istediğim gibi nemlendirmiyordu. Saçımıza serum sürdükten sonra düzleştirince genelde tel tel durmaz, sağlıklı gibi gözükür bilirsiniz. Ancak bu ürün düzleştiricinin ardından hiç uygulanmamış gibi gözüküyordu. Yani beklediğim birinci özelliği sağlamıyordu. İkincisi beklediğim özelliği de malesef bu üründe alamadım. Saçlarıma sürdüğüm serumlar genelde kabarmasını önlerdi ancak Fixation kabarmayı engellemede de sınıfta kaldı. Zaten saçıma toplam 4-5 pompa sıkıyordum. Hala kabardığını görünce birkaç pompa daha sıktım birgün ama sıkmaz olaydım... Saçlarımı kafam taşımayadı resmen o kadar mı ağırlaşır, o kadar mı yağlanır. Akıllandım valla bir daha tövbe ettim. Benim kullanıp memnun kalmadığım serumlar arasına dahil oldu bu ürün. Ancak dediğim gibi saçım o zamanlar aşırı kuruydu. Belki de saçları benim gibi yıpranmamış kişilerde bekleneni karşılıyordur. Şimdi saçlarım yaptığım badem yağı, hint yağı bakımından sonra toparladı, kabarmanın k sini yaşamıyorum. Resmen hayranlıkla saçlarımı izliyorum. 2 yıl sonra böyle olunca inanamıyor insan. :)

Bir diğer ürün ise içinde argan yağı olduğunu iddia eden sprey. Tamamen watsonsdaki bayanın gazabına uğrayıp almış olduğum bir ürün. . Sizinde alışverişiniz esnasında yanınıza yaklaşıp bu ürünü tavsiye eden birisi olursa acilen ordan uzaklaşın. Bunu da beğenmedim ben :) Zaten ben saç serumunu daha çok severim. Genelde böyle sprey tarzı ürünleri çok kullanmam ama bir yanlışlık oldu aldım. Hiçbir faydası olduğunu düşünmüyorum. Saçımı yumuşatması gereken yerde sertleştiriyor.Eskiden üfleyip balon yaptığımız oyuncakların içinde bir sıvı olurdu ya... Heh işte aynen öyle kokuyor. Bu ne koku arkadaş ya... Başıma  bulaşık deterjanı sıkıyormuşum gibi hissediyorum. Bir daha bildiğimden şaşmam!

Size bugün güzel şeyler  söylemek isterdim cankuşlar ama benim gibi yanlışa düşmeyin, paranız çöpe gitmesin istedim. Siz bu ürünleri kullandıysanız, memnun kaldıysanız ya da önereceğiniz bir ürün varsa lütfen yorumlarınızda belirtin. Kucak dolusu sevgiler...


24 Kasım 2014 Pazartesi

Saç Bakımında Vazgeçilmezlerim

Cankuşlaar...Grip çevremi sarmış durumda... Yine de blogumu boşlamak istemedim ve geldim. Saç bakımında vazgeçilmezlerimden sizlere de bahsedeyim dedim. Elseve'in Mucizevi Yağını hepiniz duymuşsunuzdur. Ben de ilk tanıştığımda eve gelip internetten araştırayım dedim. Bloglarda o kadar çok yazı vardı ki hakkında, yeterince bilgilenmiştim. Kullananların %90'ı memnun zaten bu üründen.

Benim Düşüncelerim;
 Ben de bu üründen memnunum... Saç uçlarım kuru malesef... Nemlendirdiğini düşünmüyorum bu ürünün ancak kokusu harika. Çiçeksi bir koku var ve gerçekten saçımı tutup burnuma götürüyorum devamlı. ( Tabi bu aralar değil malum gribim :D ) Ben genelde nemli saçıma kullanıyorum bu ürünü ve saçımın kabarmasını engelliyor. Bir de düzleştirmeden önce kullanıyorum. Üstünde ısıya karşı koruyucu olduğuna dair bir şey yazmıyor ancak "sebibebi" adlı bir bloggerın youtube'da paylaştığı videoda böyle görmüştüm. O yüzden kullanıyorum. Ancak çok etkili olduğunu düşünmüyorum.

Benim ısıya karşı koruyucu olarak vazgeçilmezim : Urban ! Bu markanın ürünlerini gerçekten çok seviyorum. Biotinli ürünlerin saçları uzadığı söyleniyor. Ancak hiç kullanmadım. Kullanıp memnun kalanlarınız  varsa lütfen yorum olarak yazsın. Dediğim gibi saçlarım kuruydu ve saç tipim için bunun uygun olacağını düşündüm ve aldım. Kokusu mucizevi yağ gibi güzel değil. Bildiğiniz, aktardan aldığımız yağlar gibi kokuyor ancak onlar gibi saçta kokusu kalmıyor, yani sizi rahatsız etmiyor. Üstelik oldukça yoğun bir kıvamı var. Henüz bitmedi ürün ama Elseve'in 2. şişesini aldım. Kıyaslamayı siz yapın. Isıya karşı korumada gerçekten bu ürünü çok beğeniyorum. Saçlarıma düzleştirici kullandığım sıralarda  düzleştirip kabaran saçlarıma birkaç pompa serum uyguluyor  ve üstünden bir kat düzleştirici ile geçiyordum. Saçlarım hem ışıl ışıl oluyor hem de kabarmıyordu. Düzleştirici kullananlar için gerçekten muhteşem bir ürün. Benden bu kadar cankuşlar... Kucak dolusu sevgiler size...

22 Kasım 2014 Cumartesi

Selective Ammino Keratin

Belimde olan saçlarımı kestirdikten sonra bir hafta evde yas tuttum. Bir yanım bak sağlıklı oldu işte derken diğer yanım hala kırıkların var ya ne güzel belindeydi diye benimle dalga geçiyor. Saçlarımı 5 parmak kısaltmama rağmen o uçlarındaki tiftik tiftik görüntü gitmedi. Sadece saçlarım daha çok gözüktü. İncelen yerler kesilmiş oldu. 

Kuaför bir tanıdığımız bana bu maskeyi önerdi. Profesyonel kuaförler genelde bunları kullanıyorlarmış. Saçın keratinden oluştuğunu biliyoruz. Bu ürün de saçın kaybettiği keratini ona geri yüklüyormuş. O kadar çok ürün denedim ki bunu mu denemeyeceğim ya amaan deyip girdim bir watsons mağazına. Attım sepete, geldim eve. Ürünün arkasını okuyayım dedim ama nasıl kullanılacağına dair en ufak bir bilgi yok. Sadece çok yıpranmış saçlar için olduğu belirtilmiş. İnternetten biraz araştırdım, daha sonra kuaför tanıdığımıza sordum. Saçta 8 saat kalması gerekiyormuş. Duş aldıktan sonra hafif nemli saçıma uyguladım. Diplerine sürüp yaklaşık 5 dk masaj yaptım. Tepeden gevşek bir topuz yapıp uyudum. O kadar yoğun bir kavun kokusu var ki gece rüyama kavun girdi. :) Sabah uyandığımda aradan yaklaşık 10-11 saat geçmişti. Saçlarımı ılık suyla yıkadım nemini aldım. 

Sonuç : İnternetteki kırıkları yok ediyor gibi ütopik yorumlara inanmamıştım tabi. Saçlarımdaki kırıklar hala bana sırıtıyordu. İlk kullanımda etki edeceğini düşünmüyordum zaten. Ancak saçımda ne ekstra bir yumuşaklık vardı ne de başka bir şey. Kullandığımı belli eden tek şey ise kavun kokusu ! :D İlk kullanmada üstüne çok gittim kremin dedim ve sabrettim. Haftada 1 defa kullanmaya devam ettim. Bitti sayılır. Saçımda inanılmaz bir değişiklik yok. Saç aynı saç. Uzamasına gelince saç diplerimi kaşındırıyor kullandıktan sonra. Bu iyiye işaret aslında. Ancak aşırı yıpranmış saçları onarmıyor. Benden tam not alamadı...
   

El Emeği Göz Nuru Çekiliş

Hobium.blogspot.com.tr

Çekilişe katılın !

Modamimodaa'nın Çekilişi Vaaar

http://modamimodaa.blogspot.com.tr/2014/11/kahvalti-seti-cekilisime-buyrun.html

     Bu harika çekilişi kaçırmayın !

21 Kasım 2014 Cuma

Revox At Kuyruğu Şampuanı

          Saçlarımı uzatma maratonuna yeniden girmiş bulunmaktayım. İnternette okumadığım blog kalmadı. Daha önce sinameki kürünü denemiştim ancak saçlarımı çok yıpratmış ve dökmüştü. Ben de dolayısıyla başka yollar aramaya başladım. Annemle saçım için başka ürünler almaya girdiğim bir mağazada Revox At Kuyruğu Şampuanı'na rastladım. İndirimde olduğundan dolayı sanırım hemen gözüme çarptı. :) Bloglarda adını duymuştum ancak kimse net bir şey yazmamış, ya da devamını getirmemişti. Ben de hemen aldım sepetime attım.
  
          Şampuan, saç dökülmesini durduracağını ve adından da anlaşılacağı gibi saçları daha hızlı uzatacağını belirtiyor. Üzerinde ne kadar sıklıkla kullanılacağı yazmıyor. Ben ise gün aşırı kullandım bu şampuanı. 


          Sonuç : Tek kelimeyle mükemmel ! Saç diplerimde son zamanlarda kullandığım ilaçtan kaynaklanan kuruluklar vardı. Bu da dolayısıyla saçlarımın kepeklenmesine neden oluyordu. Nemlendirici şampuanlar, serumlar, yağ bakımları gibi birçok alternatif denedim ancak hiçbiri sonuç vermemişti. Revox ise ilk kullanımda etkisini gösterdi ve resmen saçımın derisinin nefes aldığını hissettim. Çok çeşit krem denedim bu zamana kadar ama saçımın hiç bu kadar yumuşak olduğunu hatırlamıyorum. Şampuanın kokusuna gelecek olursak, harika ! Annem eve geldiğimizde şampuanın adından dolayı kötü kokacağını söyleyip bana gülmüştü ama şimdi ben de kullanayım diye yalvarıyor. (Verir miyim? Asla!) Uzama konusuna gelince yaklaşık iki haftadır kullanıyorum ama gözle görülür bir uzama var saçımda. Ancak bu şampuanla beraber saçıma başka bakımlarda uyguluyorum. Hangisinden kaynaklandı bilmiyorum. :) 1 ay boyunca sadece bu şampuanla devam edeceğim. Sonuçlar Aralık'ta!

Sorularınızı ve önerilerinizi bekliyorum cankuşlar ! :)